| Ne demeli şimdi Bir çiğdemin toprağı yırtışını seyredişim
 Göğe mi dokunmalı, ucuna mi körpe filizin
 Öyleyse karanlık sokaklarda koştuğumu düşün
 Ay gene bir kadın gibi sarkıyorken denize
 Dirseklerimle böğrüme gömdüğüm titremeyi düşün
 Oradan göğsümü kaplayışını soğuk bir terin
 Ilk sözcüğü anlamla birleştiren çocuğu düşün
 Onun kavradıkça derinleşen şarkısını
 Vay perçemle günün huysuzluğu dolaşan kısrak
 Vay acemi öpüşlerden gövdeme boşalan acımtırak haz
 Telaş, kıvranış parıltılı gözlerdeki atılganlık
 Ya görevin ne senin görevin
 Oynaşmak değil mi içimdeki savaşmak duygusuyla
 Ve benim nevresimim kararmışsa kirden, rutubetten
 Sarhoşsam gülümseyişlerden ağlayışlardan
 Ve kaynak sularıyla üstüme yağan aydınlık hulyaları
 Senden gelen ısıyla koruyorsam
 Ne demeli simdi
 Ey serçelerin sabahlarla doluştuğu cıvıltı
 Ey bir romanın olur olmaz yerinde dikkatti çeken hayal
 Kalbimi çevreleyen sevda gözeneyi
 Acıyış, şefkat, umursayış, hırçınlık seli
 Beni düşün öyleyse
 Beni hayretin ve karanlığın eşiğinde
 Beni fitillerde başlayan bir fısıltı
 Anında ilk satırı yazarken bir bildirinin
 Kulaktan kulağa dolaşan haberlerin bağrında
 Beni dar camlarda değil
 Bir bulutun seyrinde düşün
 Burada ortasında sıçraya sıçraya kabaran alevlerim
 |